- rastlanmak
- -e 碰着, 碰见, 碰上, 遇上: Elinde avucunda nesi varsa kumara toplumumuzda çokça rastlanır. 在我们这个社会上, 倾家荡产去赌博的人比比皆是。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.
rastlanmak — e Karşılaşılmak, rast gelinmek, tesadüf edilmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
görülmek — nsz 1) Göz yardımıyla bir şey, bir varlık algılanmak, seçilmek 2) Gereken iş yapılmış olmak İşimiz kolayca görüldü. 3) Bir şeyin bulunduğu anlaşılmak, karşılaşılmak, rastlanmak Yıllarca görülmemiş bir dostu kucaklar gibi hemşiresini öptü. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
rastlanma — is. Rastlanmak işi veya durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
tesâdüf — (A.) [ فدﺎﺼﺕ ] 1. rastlama. 2. rastlantı. ♦ tesâdüf edilmek rastlanmak. ♦ tesâdüf etmek rastlamak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
toşlanmak — tesadüf etmek, rastlanmak … Çağatay Osmanlı Sözlük